Euthyrox 50 mcg adlı ilaca yarın başlayacağım ama pek düzenli bir hayatım yok, kahvaltıdan 40 dakika önce içmem gerekiyor ilacı peki her gün aynı saatlerde olması önemli midir? İkinci olarak kilo kaybı gibi bir yan etkisi var mı? (lütfen var deyin) :) Teşekkürler.

Merhaba,

Spordan sonra salonunun sauna'sına gideyim diyorum, daha önce hiç gitmedim. Nasıl yapıyoruz, şortla mıyız, kaç dk kalıyoruz, başkalarını rahatsız etmemek için nelere dikkat etmeliyiz? Mesela duş alıp da girmek gerek herhalde değil mi?

Ne yapmalı o malum günlerde? Bildiğin pişik gibi ama fena. Daha önce geldi başıma bilmem kaç ay da geçti Acısı. Hala da yer etmiş gibi ufak hareketlenmede ben buradayım diyor.

Belki de alerjik oldum bilmiyorum.
Bilen varsa bi yardım etse ya

merhaba arkadaşlar..

bi kedim var.. çok sakin yapıda sırnaşık, ürkek, hassas tam bi sevmelik sevilmelik kedidir kendisi.. yani benim gibi korkak birini kendine bağlayacak kadar sakin uysal sevimli bi kedidir..

fakat anlamadığım bi şekilde bi kaç haftadır eşime müthiş tıslıyo.. tamam eşim benim kadar kul köle değil ona.. tüyünden hiç hoşlanmaz mesela hala.. ama mamasını suyunu hergün o verir, tarar..

kedi önce benle yaşarken sonra hep beraber yaşamaya başladık.. bu süreçte eşim başta yabancıydı ona sonra alıştı ama eşimi otorite olarak gördüğünü biliyodum.. o hayır derse duruyodu mesela..

ama şimdi ona tıslaması çok enteresan.. mamayı eşim koyuyo kabına o ara sorun yok miyavlıyo bekliyo.. ama mamayı yerken tıslıyo.. adam da haliyle n'oluyo bu kediye böyle diye bozuluyo.. tam ısınacakken soğuyo tekrar kediye..

elektrik süpürgesinden çok korkuyo kedim.. eşimi süpürgeyi kullanırken gördüğünden mi eşliyo zihninde acaba, ondan mı tıslıyo ki.. ne olabilir sorun? ne yapmak lazım?

bilen, anlayandan yardım bekliyoruz bu aile dramında..:)

benimkiler sessiz genelde. sadece onlar banyodayken ya da dış kapıyı açıp kapatırken duyuyorum. kapılar dipdibe zaten. sanırım en sesli benim aralarında.

sizde nasıl durumlar?

edit: cevaplar süper millet. elinize sağlık. tam müzelik olmuş bu soru :)

Mat oje sürdükten 1 gün sonra uçlarından aşınmaya başlıyor. Diğer ojelerde yaptığımız gibi cila da yapamıyoruz üstüne. Ne yapılabilir?

bugün bi sarhoş muhabbetine kulak misafiri oldum.
"ayar içmek"
"ayarın suyu bitince gitti"
gibi bi muhabbet dönüyordu.
ne demek bu ayar?

Bir arkadaşım (valla bir arkadaşım la) adet gecikmesi üzerine yaptığı gebelik testinin pozitif çıkması üzerine hamile olduğunu öğrendi.

Doktora gidildiğinde kesinlik kazanacak olsa da arkadaşım %90 hamile yani.

Çocuk tam bir kaza kurşunu, korunmalarına karşın olmuş fakat bir sorun yok; çiftimiz çocuğu dünyaya getirmek istiyor.

Yalnız kızımız bu süre içinde 2 gece sarhoş olacak kadar içmiş, bir de akşam muhabbet içkileri filan var... Sık kahve içtiği için de bol miktar kafein alımı var. Sigarası yok.

Doktor net bilgi verecektir ama şu anda feci endişeli. Bence bu kadar erken gebelikte alınan alkolün bebeğe çok da bir zararı olmayacaktır ama özellikle benzer durumlar yaşayan arkadaşlar tecrübelerini paylaşırsa, gerekli önlemleri alabiliriz, belki de içini rahatlatırız.

Gebeliğin kalan kısmında alkol ve kafein almayacak tabii ki ama fark edilmeden geçen kısımdakilerin ciddi bir zararı var mıdır?

Öncelikle, ekmek yapma makinası almayı düşünüyorum ve önerilere açığım. arçelik fiyat olarak çok uygun göründü, öyle çok paralar vermeyi düşünmüyorum. yalnız 2 model arasında tek ve çift hazmeli olmaları dışında bir fark var mıdır? ben göremedim ama yine de bi fikir sormak istedim. 600 watt - 800 watt farkı aynı anda 2 katı ekmek pişirebilmesi içindir diye düşünüyorum. eğer başka bir fark yoksa teklisi benim için gayet yeterli olacak.

www.istanbulbilisim.com.tr

www.istanbulbilisim.com.tr

baslikta da belirttigim gibi, bizim anadolu cografyasindan (türkce, kürtce, ermenice, zazaca vs...) kuslar konusunu merkeze alan sarkilar, türküler (tür farketmez) önerebilecek arkadaslara selam olsun.

Anne tarafında da, baba tarafında da dededen nineden miras kavgası var.
bütün küçüklüğüm ailesel/mirassal dedikodu ve çatışmalar arasında geçti.
(mahkemeler, laf dalaşları, dedikodular vb vb..)
Bizim ailede mi problem var, yoksa sizin ailelerde de var mı miras kavgası?

gerçi arkadaşların aileleri de hep kavgalı.
bu bizim ata sporumuz sanırım.

* biz de olmaz çok iyiyiz derdik. babam ölünce abilerim resmen mal kavgasına girişti. ayrı aile kuranın dünyası da ayrılıyor sanırım.

şimdi az çok sağlıktan ben de anlıyorum ancak çok yabancısı olduğum bir konu var ve bütün bilgilerim bana nedense en kötüyü düşündürüyor.
yabancısıyım diyorum ancak yabancısı değilim.

arkadaşlar ilk önce sağ göğüs ucumda aniden inanılmaz büyük bir acı yapan iltihap dolu bir yara çıktı. bir kaç hafta süründükten sonra ki gerçekten çok fazla büyüdü, bu iltihap bir akşam üzeri aşırı kaşıntıyla birlikte olması gerektiği gibi aktı. o zaman antibiyotik alıyordum ki bundan yaklaşık 5 sene önceydi. (daha sonra hiç bir sıkıntı yaşamadım taa ki 6 ay sonra tekrarlayana kadar. )

doktora gittim. bu tekrarlıyor dedim ilaç verdi.
pomad + antibiyotik.

son 4 senedir altı aylık sürelerde çıkıyordu ve güvendiğim uzman olan doktorum bunu vücut kendisi yapar normaldir dedi. fakat ben şunu bilirim ki bazen şüphelendiğim hastalık çok daha sinsi olabilir ve ben kanserden şüphelenmeye başladım.

sorun şu ki birincisi o kadar acılı olan yara bir kapanıp bir açılırken zamanla acı vermemeye başladı.

şu anda hiç kapanmayan arada kabuk tutsada kendiliğinden kabuğun düştüğü çok hafif iltihapla beraber sürekli kanamanın olduğu bir yaraya dönüştü bu.

iltihap kokusuz. korkum da bu...
yara hiç kapanmıyor. ikinci korkum bu..
üçüncüsü giderek halsizlik yaşıyorum.
huylarımda çeşitli ve hızlı değişimler olmaya başladı alakası var mı bilmiyorum ama baş dönmesi yaşadığımı - denge sorunu yaşadığımı farkediyorum.

yeme içme de değişen bir şey yok ancak; alkole olan direncim aşırı derecede düştü. 10 bira içebilen ben iki birada artık çok çabuk sarhoş oluyorum ki bu da bir şeylerin ters gittiğini gösteriyor.

bazen adımımı attığımda boşluğa düşüyorum.

üstelik çok acıması gereken o yarada hiç bir acı yok.
pomad ve antibiyotik hiç bir işe yaramıyor bu arada.

tamam dediğim gibi az çok ben de anlıyorum ve ihtiyacım olan şey belki de cesarettir.

ancak vücutta kapanmayan yaralar elbette ki bir sürü hastalığa işaret eder ama yaralardan değil belirli bir bölgede hep aynı biçimde iltihap tutan hatta bütün seyri aynı biçimde olan bir yara söz konusu. evet bunu vücut yapar bu periodik olduğu zaman normaldi ancak şimdi sürekli ve sürekli olan bir şey. yani değişim var gidişatında. korkuyorum lan korkuyorum. hayır kanser olmaktan da değil, böylesine berbat bir şeye direnmeye başlamak ödümü koparıyor.

onca okul eğitim, dil mil şu bu, bilgi, hayaller... onca yaşanan zaten zulümdür acıdır... doktor yok mu doktor... doktor yok mu :(

Benim uc aylik bi kedim var. Bu kizla beraber istanbula gitmemiz lazim bu gece. Ama firmalar uyutmaniz lazim diyorlar. Uyutmaya yuregim elvermiyor. Bu yavruyu ben nasil goturebilim istanbula? Bu aksam cozum bulmam lazim. Otobusler almaz mi oyle gtursem? Burda bakabilecek birini bulabilir miyim uc haftaligina? Napmaliyim?

bunu lezzetli hale getirmek için ne atıyoduk içine?

arkadaşlar iki yaşında bir kedim var, kendisi beyaz uzun tüylü, huyu suyu naaalet fakat bir o kadar güzel, dişi ve kısır.

birkaç gündür deli gibi miyavlıyor. kızgınlığa giremez, zira kısır ve daha önce de böyle bir şey yapmadı. maması var, kumu temiz, suyu taze...

burnu nemli ve iştahı da yerinde. oyun da oynuyoruz. yahu ne istediğini anlasam vallahi yapıcam ama anlamıyorum sürekli maaav da maav mav da maaav. delirecem. yaş mama verdim, yedi daha sonra maav. oyun oynadım yordum iyice, tekrar maav. sevdim, sevmeyi bırakınca yine maav.

ya biliyorum kediler miyavlar tamam gülmeyin. ama sürekli maav kafam kaldırmıyor artık. napıcaz var mı bir çözüm önerisi olan?

Hangi fakülte olduğunun bir önemi yok.

X hocanın Y fakültesinde verdiği Z dersi kesinlikle muhteşem verimli ve kaçırılmayacak dolulukta,, cümlesini kendi görüşünüzle yazabilir misiniz?

Sorum şöyle: Yavru kedilerin elektronik cihazlardan, prizlerden ve benzeri hassas ve tehlikeli aygıtlardan uzak durması için, onlara hiç yaklaşmamaları için bildiğiniz bir yöntem varsa alırım bi dal...

Sirkeyi denedik fakat her gün yenilemek gerekiyor, kokusu azalınca aynen saldırıyorlar ve ev de bayağı iğrenç kokuyor. başka bir şey arıyorum. kokusunu ben duymayayım ama onlar duysun ve bir süre kalıcı olsun. bir sprey duymuştum fakat onun da evde böceklenmeye yol açtığını söylemişti bir tanıdık. bu nedenle iyi bir marka önerilerinize açığız.

Teşekkürler şimdiden.

Arkadaşlar, kedimin tüyleri çok döküldüğü için 2 ayda bir tıraş ettiriyorum veterinere ancak bir kesim için 70-80 lira para alıyorlar. Hayvanlar için yapılan tıraş makineleri de uçuk derecede pahalı.

Acaba şu erkek berberlerinde kullanılan saç tıraş makineleri kedi tüylerini de keser mi?

Not: kedim tıraşa alışık olduğu için sakin sakin duruyor, narkoza falan gerek kalmıyor tıraş esnasında. evde yapabilirim yani.

Selam arkadaslar,

Elimizde dugunden kalmis bir miktar ceyrek/yarim/tam altin bir de bir kac tane bilezik var bozdurmak istedigimiz, bunlari en uygun nerden nakde cevirebilriz?

Herhangi bir kuyumcuya gidip bozduruyor muyuz direkt, ceyrek altinin falan fiyatlari belli de, bilezik icin fiyat belirlemek tamamen kuyumcunun insiyatifinde mi olacak?

şimdi arkadaşlar. Bir hatun var. 24 yaşlarında. Bnm eski kız arkadaşım. Evlilik konusundaki görüşlerimizden dolayı ayrıldık. O erken evlilikten yana ben biraz daha sonra. Aradan 3 yıl geçti. Her sene sonu veya başı bi yakınlaşma oldu mesaj yoluyla. Aynı Apartmanda oturuyorz. 1 senelik aranın ardından tekrar yakınlaşmaya başladık telefon görüşmeleriylen. Ancak evlilik konusunda acele olması nedeniyle bn vazgeçtim. Şimdilik. Lakin size sormak istediklerim var.

Erken evlilikmi ? Biraz olduktan sonra evlilikmi ? Kendiöi tanıtmam getekirse, hali vakti yerinde maddi varlığı yerinde ve aile bağı kuvvetli biriyim. Bu bnm ciddi olarak 4. Kız arkadaşım. Acaba fırsatı kaçırıyor muyum ? Yoksa acele edip hata mı edicem? Ailem erken evlenme hayatı yaşa diyor. Bnmde aklımda bu hatundan başkası yok.

Toy bu arkadaşınıza karşı cinsten ve hem cinslerimden yardım ricasında bulunuyrlm. Tavsiyeleriniz nelerdir?

İstanbul'da yaşayan genç bir çiftiz ve şükürler olsun iyi kötü kendi arabamız var. Er kişi olarak ben kullanıyorum sürekli arabayı. Hanıma araba kullanmayı öğrettim, ehliyeti de var ama ben İstanbul'da araba kullanmasını, hele hele ben yokken direksiyon başına geçmesini kesinlikle istemiyorum. Çünkü bu kodumun memleketinde magandasından tut, kırmızı ışık gaspçılarına, yolda sıkıştıranlardan, korna manyağı yapan minibüslere kadar her türlü hayvan var. Açıkcası korkuyorum bi hayvana denk gelecek diye. Ben bile erkek başıma bazılarıyla başedemezken, onun kırmızı ışıkta camına vura vura para isteyen gaspçı şerefsizler karşısında ne yapacağını düşünemiyorum. Korkar, eli ayağına dolaşır veya zarar görür diye çekiniyorum. Çok mu telaşlıyım acep?

Yanlış anlaşılma editi: burada izin verip vermemekten kastım tabii ki eşe bir eşya, köle vs muamelesi değil. Uygun kelime bulamadığım için o şekilde yazdım. Zaten sorumda eşimi bir köle gibi görmenin aksine, onu ne kadar sahiplendiğimi, onun için ne kadar endişelendiğimi rahatlıkla anlayabilirsiniz. "İzin vermek" yerine "içimin el vermemesi" de diyebiliriz.

fırında yapıldı. çipura. tek bir tane kaldı streç yapıp dolaba attım.yarın öğlen yemeyi düşünüyorum.
ölür müyüm

işyerimin birinci kat balkonuna gelip gidiyordu, baktım sümüğü akıyor, soğuktan titriyor ve çok zayıf. kışı çıkartması imkansız. mamayla kandırıp boxın içine soktum. önce kliniğe götürdüm, sonra eve getirdim. klinikte hayvan korkudan altına işedi, veterinerin elinden kurtulup panoları devirdi. kendi kendime "senin totona termometre soksalar iyi mi?" dedim olayı kapattım kafamda. eve geldik, bu çocuk insanlardan çok korkuyor. gerçekten çok korkuyor. öyle ki kumu göstermek için elime aldığımda yine çişini kaçırdı korkudan. ne yapacağımı bilemiyorum. dışarıda 15-20 cm kar varken sıcağa alışmış bir kediyi kalkıp geri götürüp bırakamam, böyle en azından sıcakta uyuyor, acıktığında mama, susadığında su bulabiliyor. ki dediğim gibi çok zayıf bir yavru, hayatta çıkartamaz kışı dışarı bıraksam.

ama çok korkuyor. öyle böyle bir korkmak değil, yanına yaklaşamıyoruz. yani şu an zaten huzursuz olmasın diye yaklaşmıyoruz bu kadar korktuğunu gördükten sonra ama, ne zamana kadar böyle devam edebiliriz bilmiyorum. kedilerle ve hatta köğpeklerle sorunu yok çocuğun aslında, insandan korkuyor ne yaşadıysa. bize alışmasını kolaylaştırabilmek adına yapabileceğimiz bir şey var mı aklınıza gelen?

ya da daha önce böyle bir şey yaşayan var mı? biri benim kedim de böyleydi ama alıştı bana desin n'olur, tukendim artık. bir hafta oldu, hala beni gördüğünde kaçıp saklanıyor... daha önce de korkak kedilerle uğraştım ama bir haftanın sonunda az da olsa ilerleme görmüştüm, delireceğim bu çocuk ne zaman huzurla uyuyabilecek?

yada sinirlendiğiniz anlarda ne yapıyorsunuz

Selamlar,

Çooook eskiden ilkokulda delice sevip okuduğum bir hikaye-macera serisi vardı. 3-4 çocuk arkadaşın başından geçen ilginç olaylardı bunlar ve olayı yine çocuklar çözüyordu. Normal roman boyutunda değil de küçük kitaplardı okuduklarım, bir umut ile bunun ne olduğunu hatırlayan eden varsa çogzel olacak. Yamulmuyorsam aslı Fransızcaydı.

.. ne yapilir? Biseyler icirsem? Ne icireyim? Durum biraz acil.

Merhaba,
Soru başlıkta.
İyi lastik alacağım. Michelin'e ne dersiniz?
Hepsiburada da satıyormuş. Oradan mı alsam?
Teşekkürler, herkees iyi yıllar.

kendi hesabım değil, burda tanıdıklarım olduğu için kimseyi endişelendirmek istemediğimden burdan yazıyorum. ruh halimden dolayı karmaşık olabilir, zamanla düzeltirim belki.

henüz yeni 26 oldum. kadınım. bugüne kadar benim yaşımda yaşamış normal bir insandan belki çok daha fazla deneyimim oldu bazı konularda. kendimi geliştirmem, elde ettiğim fırsatlar, gezip-görüp yeni şeyler öğrenmem, yaptığım sosyal aktiviteler, spor vs hepsi dahil. istemeyerek istemediğim bir okulu bitirdikten sonra yine sonucunda istemediğim bir bölüm okudum, o bölüm sonrası 1 yıl yurtdışında bir asistanlık yaptım ve 24-25 yaşımın tam ortasına gelen hayatımın en güzel 1 yılını yaşadım. arkadaşlıklarım, hayattan aldığım haz, tekrar olamayacağım kadar elde ettiğim mutluluk.

bugüne kadar çok aşk acısı çektim. her seferinde ben terk edildim. hep ya bir başkası oldu ya da sevilmedim. son deneyimim benim bütün enerjimi, inancımı, her şeyimi aldı elimden. yaptığım asistanlığın sonuna doğru başladığım bir ilişki. ilk başta çok sevmedim ama araya mesafe girince ters tepti ve daha çok bağlandım. tam birlikte olabilmenin yolunu bulmuşken yaşadığımız dev hayal kırıklıkları beni ona hasta boyutunda bağlarken onu benden vazgeçirdi. sonuç olarak ben başardım, her şeyi bir kenara bırakıp deyim yerindeyse yeniden, sıfırdan bir hayata başladım onun olduğu ülkede, şehirde ama o benden çoktan vazgeçti. geçtiğimiz 1 ay boyunca aşağılandım, hakarete uğradım, bile bile hayal kırıklığına uğratıldım - gel görüşelim diyip son yarım saat kala ben vazgeçtim demesi mesela - ve bunlar beni artık içinde bulunduğum bu noktaya getirdi.

konu gönül işi değil, ama bu bahsettiğim gönül işi aslında bir aydınlanma yaşamamı sağladı belki de.

bahsettiğim gibi, bugüne kadar dolu dolu bir hayat yaşadım, mutluluklarım üzültülerimi hep gölgede bıraktı, hayattan hep zevk aldım. ama şimdi düşününce bir daha asla o kadar mutlu olamayacağımı görüyorum. yaşayabileceğim her şeyi yaşadım, tükettim belki de. zaten zamanla etrafımdaki bütün arkadaşlarımı yitirdim, kimseyle iletişimim kalmadı. yeni kurmaya çalıştığım arkadaşlıklar yüzeysellikten öteye gidemiyor, bir süre sonra onlar da yok oluyor. hobi edinsem, burda verdiğim hayatta kalma mücadelesinden dolayı ona da vaktim yok. kendime ayıracağım vaktim yok. o kişi için kalkıp buraya geldim, burda canımı dişime takıp yemek yemeye vaktim olmadan köle gibi çalışıyorum ama karşılığında hep acı çekiyorum. bu sadece aşk acısı değil, artık fiziksel olarak da kalbimin ve ciğerlerimin acıdığını hissediyorum. arada kendi kendime konuşuyorum, gecenin 3ünde sokağa çıkıp bir köşeye oturup sabaha kadar ağlıyorum. sokakta gördüğünüz o aklını yitirmiş kişilerin yaptığı her şeyi yapıyorum belki de.

neyse, düşününce gerçekten de ben bir daha geçmişteki gibi mutlu olamayacaksam, hep o mutluluğun özlemini çekeceksem, mutsuz bi hayat yaşayacaksam buna ne gerek var? şu an ne için yaşıyorum, sadece annem için, ailem için. eğer onlar olmasaydı aylardır aklımda olan bu düşünceyi çoktan gerçekleştirirdim ama annemi o kadar üzemem. bu yüzden ona yaşadığım hayatı hep farklı şekilde lanse ediyorum. hep çok mutlu, çok güzel bir ortamım olduğunu söylüyorum ama ben tek başımayım. ortamım yok, arkadaşım yok. hayattan zevk almayı geçtim, uyanık kaldığım her dakika aklımda hep bunlar, çektiğim acılar, bundan sonrasının nasıl olacağı, geleceği görmek istememem var.

bu duyuruyu niye yazdım bilmiyorum. az önce mehmet pişkin'in intiharıyla ilgili entryleri okudum, notlarını okudum, sonrasında buraya geldim.

hepinize mutlu yıllar.

ugradiginiz en buyuk fiziksel ya da sozlu cinsel tacizleri ve sonrasinda verdiginiz tepkileri paylasir misiniz?

tesekkurler simdiden.

edit: gercek hayatta.

1000 tl üst limit civarında alınabilecek en iyi çamaşır makinesi hangisidir?

Arkadaşlar yarın kız arkadaşımın doğum günü. Gidip dandik bi pasta almaktansa kendim bi şeyler yapıyim diyorum ama doğru dürüst makarna dahi yapamayan bi insanım. Öğrenci evimizde de fırın yok. Şimdi böyle bisküvi pasta, halley pasta tarzı şeylerden mi yapmamı önerirsiniz, yoksa hiç yapma elini yüzüne bulaştırırsın al bi pasta yapıştır notu mu dersiniz? Var mı kolay, çok kolay pasta tarifi olan?

aynı evde yaşadığınız sevdiceğinizin -öğrenci evi tarzında olanları dışarıda tutuyorum özgürlüğün suyunu çıkarmayı sevmeleri açısından- gece arkadaşlarında ya da dışarıda kalmasına karşı tutumunuz nedir? ayda yılda bir olandan bahsetmiyorum. her hafta bir - 10 günde bir gibi. cinsiyet belirtirseniz çok sevinirim.

yılbaşında eşimin anneannesine gidicez,
ne hediye alınır gençler?

bu kpss benim kafamı çok kaırştırıyor. bir iki sorum var da.
ben uluslararası ilişkiler okuyorum. şimdi;

1. kpss ile nerelere girebiliyorum? bir sınırlama var mı?
mesela ben devletin açtığı kadrolara kpss puanımla bölümümden ayrı olarak yerleşemez miyim?

2. bölümüm %100 ingilizce (hatta mezun olmadan ek bir dili günlük konuşmalarda öğrenecek kadar da öğrenmeyi düşünüyorum en azından). bunun bana özel sektörde artıları olur mu?

Sıfır veya ikinci el olabilir. Hb veya sedan olabilir. Yakıt tüketimi az araç arıyorum. Kriterlere uygun, özellikle kullanıp memnun kaldığınız araç var mı?

Selamlar,
Kafam çok karışık.eşimin uzun zamandır ehliyeti var ama tecrübesi yok.bir araç almak istiyorum.
İkinci el 2007 sonrası hatchbag 80.000 km otomatik araçlar 30.000 tl den başlıyor neredeyse.
Tecrübesi yok ama 15 ders otomatik araçla ders aldıracağım.çoğu kişi sıfır alma diyor ancak Aklıma yatan bir araç var.hyundai i10. Sıfırı 38-39 bin tl mertebesinde.bir de 15 ay 15.000 tl 0 faiz.sizce nasıl.kadın suserlerin yorumu da önemli.
Sizce ne yapayım alayım mı bu aracı.alternatif mi bakayım?

Teşekkürler,

www.hyundai.com

duşakabin dediğim kısım aslında banyoda çamaşır makinesi konsun diye düşünülmüş 3 tarafı kapalı ve tavana kadar fayans kaplı bir girintinin önüne şeffaf plastik bir sürgülü kapı konmasıyla oluşturulmuş bi yer. komple cam olanlardan değil. normalde çamaşır suyu, asprin ve deterjan namına bişeyler ekleyip suyla karıştırıp siliyorum komple. ama su lekeleri tam çıkmıyo gibi. kuruyunca aynen duruyo damla damla. ben de hiç sevmiyorum o görüntüyü.

bi ara tv.lerde ovalamadan temizleyin falan diyen bi reklam vardı. bişey sıkıyosun bekletiyosun duş başlığıyla duruluyosun tertemiz oluyodu ama ne markası ne adı hiç bişeyini hatırlamıyorum zaten 1-2 kere gördüm onda da dikkatli izlememiştim.

siz neyle temizliyosunuz banyoyu. metal kısımları cifleyince mis gibi oluyo, klozeti de çamaşır suyu, asprin ikilisiyle hallediyorum ama duşakabin hep sıkıntı kaldı bende.

var mı önerebileceğiniz temizlik malzemeleri? hem uğraştırmasın hem kalıntı bırakmadan güzelce temizlesin ben de rahat edeyim.

edit: duyurucu bir arkadaşın mesajını görünce hatırladım sorduğum ovalamadan temizleyen ürün cillit bang turbo power. benim gibi ihtiyacı olan olursa diye editledim.